Matematiksel

Bitmeyen Döngü: Türkiye’de Kan Davaları ve Mahkûm İkilemi Üzerinden Bir Oyun Teorisi Analizi

Özet:
Bu makale, Türkiye’de özellikle kırsal bölgelerde görülen kan davalarını oyun teorisinin “mahkûm ikilemi” modeli üzerinden incelemektedir. Çalışmada, bireysel onur ve toplumsal adalet arayışının, karşılıklı güvensizlikle birleştiğinde nasıl uzun vadeli bir kayıp döngüsüne dönüştüğü gösterilmektedir. Analiz, hem matematiksel bir çerçeve hem de sosyo-kültürel bir yorum içerir.


1. Giriş: Şiddetin Döngüsel Rasyonalitesi

Türkiye’nin belirli bölgelerinde kuşaktan kuşağa süregelen kan davaları, ilk bakışta irrasyonel gibi görünen fakat kendi normatif evreninde anlamlı bir davranış biçimidir.
Toplumsal yapı içinde birey, yalnızca kendini değil, ailesinin onurunu ve adalet duygusunu da temsil eder.
Bu nedenle “intikam almak” bireysel bir tercih değil, kolektif bir yükümlülük olarak yaşanır.

Oysa oyun teorisi perspektifinden bakıldığında bu tür çatışmalar, karşılıklı rasyonel davranışların kolektif irrasyonelliğe dönüşmesinin klasik örneğidir.
Bu durumu en iyi açıklayan model, mahkûm ikilemi (prisoner’s dilemma) olarak bilinen etkileşimdir.


2. Teorik Çerçeve: Mahkûm İkilemi

Mahkûm ikilemi, iki tarafın da kendi çıkarını korumaya çalışırken ortak zarara uğradığı bir stratejik durumdur.
Her oyuncu, diğerinin ne yapacağını bilmediği için güven eksikliğinden kaynaklı olarak iş birliğinden kaçınır.

Taraf A’nın KararıTaraf B’nin KararıA’nın KazancıB’nin KazancıToplam Sonuç
Barış (İş birliği)Barış (İş birliği)+3+3Uzun vadeli barış, ortak kazanç
İntikam (İhanet)Barış (İş birliği)+5-10A kısa vadeli kazanç sağlar, ama uzun vadeli risk artar
Barış (İş birliği)İntikam (İhanet)-10+5B kısa vadeli kazanç sağlar, ama zincir sürer
İntikam (İhanet)İntikam (İhanet)-10-10Her iki taraf da büyük kayba uğrar, kan davası sürer

Bu tabloya göre, tek seferlik bir oyunda rasyonel davranış “intikam almak”tır; çünkü karşı tarafın da intikam almayacağından emin olunamaz.
Ancak oyun tekrarlanan biçimde (nesiller boyunca) oynandığında, sürekli ihanet stratejisi toplamda negatif kazanç üretir.
Yani uzun vadede barış, matematiksel olarak da daha rasyonel bir seçenektir.


3. Türkiye Bağlamında Oyun Teorik Yorum

Kan davaları, tek seferlik değil, kuşaklar arası tekrarlanan oyunlardır.
Bir kuşak “intikam” seçtiğinde, diğer tarafın sonraki kuşakta misilleme hakkı doğar.
Bu nedenle oyun sonsuza kadar devam eder ve sistem kendi içinde intikam kültürünü rasyonelleştirir.

Oyun teorisinde bu tür bir durum, tekrarlanan mahkûm ikilemi (repeated prisoner’s dilemma) olarak tanımlanır.
Her turda taraflar yeniden seçim yapar:

  • Barış (iş birliği) kısa vadede risklidir ama uzun vadede istikrar getirir.
  • İntikam (ihanet) kısa vadede onur kazandırır ama gelecekteki barışı imkânsız kılar.

Kırsal topluluklarda devlet otoritesinin zayıflığı, aile onuru kavramı ve kolektif hafıza gibi unsurlar, oyunun parametrelerini “iş birliği aleyhine” değiştirir.
Bu durumda taraflar, matematiksel olarak kaybettikleri bir oyunu kültürel nedenlerle sürdürürler.


4. Güvenin Çöküşü ve Onurun Mantığı

Mahkûm ikilemi, karşılıklı güven üzerine kuruludur.
Ancak kan davası ortamlarında güvenin yerini onur ve intikamın caydırıcılığı alır.
Bu, oyunun temel kuralını değiştirir: artık “iş birliği” değil “kararlılık” ödüllendirilir.

Bu durum, toplumsal normların bireysel rasyonalitenin önüne geçtiği bir yapıyı oluşturur.
Yani, birey için en akıllıca seçenek barış yapmak olsa da, topluluk gözünde barış zayıflık olarak algılanır.
Bu kültürel kod, oyunu sürekli “ihanet-ihanet” dengesine sıkıştırır.


5. Dengeyi Değiştiren Faktör: Üçüncü Tarafın Girişi

Oyun teorisine göre, bir mahkûm ikilemini dengeye getirmek için üçüncü bir aktör gerekir.
Bu aktör, taraflar arasındaki güven eksikliğini giderir.
Kan davalarında bu rolü genellikle şu unsurlar oynar:

  • Devlet otoritesi ve adalet sistemi (tarafsız ceza mekanizması)
  • Kanaat önderleri, imamlar, yaşlılar, öğretmenler (sosyal arabulucular)
  • Barış törenleri ve kan bedeli uygulamaları (yeni ödül-ceza sistemleri)

Bu üçüncü unsurun varlığı, oyunun kurallarını yeniden tanımlar.
Artık iş birliği stratejisi hem kültürel hem ekonomik olarak daha kazançlı hale gelir.


6. Alternatif Model: “Tavuk Oyunu” (Chicken Game)

Bazı kan davalarında, tarafların birbirine “geri adım atmamayı” ilke edinmesi, durumu “tavuk oyunu” modeline yaklaştırır.
İki araç birbirine doğru hızla ilerler; kim direksiyonu kırarsa “korkak” olur.
Hiçbiri kırmazsa iki taraf da ölür.
Bu oyunda da onur, hayatın önüne geçer — bu da kültürel rasyonaliteyle açıklanabilir.


7. Matematiksel Yorum

Basitleştirilmiş bir modelde, her tur için şu puanları varsayalım:

  • Barış – Barış → +3 / +3
  • Barış – İntikam → -10 / +5
  • İntikam – Barış → +5 / -10
  • İntikam – İntikam → -10 / -10

Eğer oyun 10 tur oynanırsa:

  • Sürekli intikam stratejisi toplamda –40 getirir.
  • Sürekli barış stratejisi toplamda +30 getirir.

Yani uzun vadede barış, “soğukkanlı” bir stratejik akıl gerektirir.
Ne var ki, kan davası kültürlerinde her oyun “tek turluk” algılanır:
“Ya şimdi onurumu kurtarırım, ya sonsuza kadar kaybederim.”
Bu psikolojik algı, matematiksel aklı bastırır.


8. Sonuç: Bozuk Oyunun İçinde Rasyonellik

Kan davaları, oyun teorik açıdan bakıldığında bozuk bir mahkûm ikilemi modelidir.
Her iki taraf da kendi çıkarını korumaya çalışırken, sistematik biçimde hem bireysel hem kolektif olarak kaybeder.

Matematiksel olarak çözüm basittir — iş birliği (barış).
Ancak kültürel düzlemde bu çözüm, riskli ve statü kaybettirici görüldüğü için uygulanamaz.
Bu nedenle kan davaları, kolektif irrasyonelliğin sürdürülebilir hale gelmiş biçimi olarak okunabilir.


Kaynakça Önerileri (varsayımsal)

  • Axelrod, R. (1984). The Evolution of Cooperation. Basic Books.
  • Elster, J. (2007). Explaining Social Behavior: More Nuts and Bolts for the Social Sciences. Cambridge University Press.
  • Hardin, R. (1995). One for All: The Logic of Group Conflict. Princeton University Press.
  • Bozarslan, H. (2004). Violence in the Middle East: From Political Struggle to Self-Sacrifice.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir