Kitap

İnsanlar – Matt Haig

MATEMATİK KİTAP KULÜBÜ | KİTAP İNCELEME

Bugünkü yazımda matematiği güzel bir şekilde sunan bir kurgu kitabı paylaşmak istiyorum. Ben bilim kurgu kitapların büyük bir hayranıyım ve elbette bu kitap bu kategoride yer alsa da ‘İnsanlar’, bildik bir bilim kurgu da değil. Çıkış noktası her ne kadar aksiyon dolu bir maceraya kapı aralasa da yazar Matt Haig’in bunu işleyiş biçimi çok farklı. İnsana ve dünyaya yabancılaşmış bir canlının gözü bize bütün ezberlerimizi, doğru bildiklerimizi sorgulatabilir ne de olsa. Haig bunu şu şekilde ifade eder: “Bazen resme bakmanın en iyi yolu birkaç adım geri gitmektir ve türümüzün tamamen dışında olan bir anlatıcıya sahip olmak, insan hayatına bakmak için atabileceğim en geri adımdı.”

Kitap asal sayılar üzerine yıllardır çalışan profesör Andrew Martin’in kaza geçirmesi ile başlıyor. diğer taraftan da bir uzaylının, bu matematikçinin bedenine insanlığı ve dünyayı keşfetmek için özel bir görevle gönderildiği anlaşılıyor. Hikaye profesör ve uzaylının birlikte Andrew’in hayatını ve insanları sıfırdan keşfetme serüvenine dönüşüyor.

Kitap, asal sayılar ve Riemann Hipotezi gibi matematiksel kavramların gerçekten harika açıklamalarıyla dolu. Matematikle ilgili en sevdiğim alıntılardan bazılarını paylaşmadan önce, birkaç harika kavramı paylaşmak istiyorum:

1.          İkinci dereceden denklemler müzesi – kitap bunları ayrıntılı olarak açıklamıyor, ancak fikir harika.

2.          Denklem kabinleri – bundan sadece bir kez bahsedildi: Vonnadoryalılar için denklem kabinleri neyse dünyalılar için de mağazalar oydu. (Syf 34) İkinci dereceden denklemler müzesini  bulduktan sonra, bu denklem kabinlerini daha da merak ettim.

Yukarıda söz verdiğim gibi, matematikle ilgili en sevdiğim alıntılardan bazıları:

‘Asal sayılar güçlüdür. Başkalarına bağımlı değildir. Saftır, tamdır ve gücünü asla kaybetmez. Asal sayılar gibi olmalısın. Gücünü kaybetmemeli, mesafeni korumalı ve etkileşimden sonra değişmemelisin. Bölünmez olmalısın.’ (syf 86)

‘Tek yapmak istediği orada oturup sanki ben 912673’ün küp köküymüşüm gibi beni izlemekti. Beni çözmeye çalışıyordu. Ben de o küp kök kadar ahenkli davranmak için elimden geleni yapıyordum. Yıkılmaz 97. En sevdiğim asal sayı.’(syf 52)

Kitaptaki matematiksel alıntılar bunlarla sınırlı değil ama hikayeyi bunlarla çok fazla bozmak istemedim. Diğer bahsi geçenleri öğrenmek için kitabı okumalısınız.

Kitabın sonunda insanoğluna öğütler var, bayıldım. İnsanlar O kadar güzel bir kitap ki bitmesini hiç istemedim. Hem komik, hem heyecanlı hem de her cümlede bir şeyleri sorgulamanızı sağlıyor.

Mutlaka okunmalı!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir